NAZİLLİ

AYDIN İLİ NAZİLLİ İLÇESİ
NAZİLLİ İLÇE TANITIM
nazilli
aydın nazilli
nazilli aydın
NAZİLLİ İLÇE TARİHİ
Büyük menderes havzasına yerleşen Etiler, Orta Asya medeniyetini buradan deniz aşırı ülkelere kadar yaymışlardır. M.Ö. 1200 Yılında bu imparatorluk yıkılmış.

NAZİLLİ RESİMLER
NAZİLLİ FOTOĞRAFLAR
NAZİLLİ TANITIM
NAZİLLİ TARİH
NAZİLLİ GÖRSELLER
NAZİLLİ
AYDIN NAZİLLİ
Yerine geçen Firglerde M.Ö. 556 yılında Lidyalılara yenilmişlerdir. Lidya Kralı Kresus ile Pers Kralı Krusus arasındaki savaşı Persler kazanmışlar havzayı boydan boya ellerine geçirmişlerdir.

Buralar M.Ö. 500 yılına kadar Perslerin egemenlikleri altında kalmıştır. Bir ara şehir Atinalıların eline geçmiş M.Ö. 401 yılında Ispartalılar ve
 Atinalılar arasında geçen kanlı savaşlar sonunda Ispartalılar şehri almışlar. Fakat M.Ö. 333’te bu devlet yıkılınca burasının egemenliği Büyük İskender’in eline geçmiş. İskender’in ölümünden sonra yerine geçen hükümdarlar bir müddet daha ülkeyi idare etmişlerdir.

 Romalılar Helenizm Krallıkları ilhe beraber bu havzaları ve Karacasu Valiliğini istila etmişlerdir. M.Ö. 70 Romalılar zamanında Hıristiyanlık buralarda yaygın bir hal almıştır. Selçukluların Menderes havzasına yayılışı Avrupalıları kaygıya düşürmüş

Bu sırada Haçlı Seferleri başlamıştır. Bizanslılar bu seferler sırasında bu toprakları tekrar geri almışlardır. Buraları daha sonra Selçukluoğulları, Aydınoğulları ve Osmanlılar İdaresinde kalmıştır.

Nazilli’ye bağlı Kestel ve(Arpaz) Esenköy Köyleride Selçuklu mezarlarına rastlanmaktadır.

Kestel’de Germiyanoğullarından Kasım ve Mehmet Bey’in türbeleri vardır.

1919 Yılı 28 Mayıs’ta düşman Nazilli’ye girmiştir. O tarihteki Jandarma Komutanı Nuri Bey ve Albay Nuri VURAL ile birlikte Milli Cepheyi kurdular.

Efe ve Zeybeekleri dağdan indirerek, Vatan savunmasında görev almışlardır. Yörük Ali Efe düşmanı Malgaç köprüsünde alt etmiştir. Fakat 24 Haziran’da düşman Nazilli’yi tekrar istila etti. Halk bunun üzerine şehri terk etti.

27 Ay düşmün elinde kalan Nazilli halkından eli silah tutanlar Milli Kuvetlere katıldı.Nihayet 5 Eylül 1922’de şehri düşman işgalinden kurtuldu.

Cumhuriyet devrinde daha çok genişleyen Nazilli’nin nüfusu ,sanayi ve ticari gelişmelerde gösterdiği hız karşısında “Nazilli ileride Vilayet olacaktır.”demek suretiyle Nazilli’nin gerçek değerini tayin etmiştir.Nazilli 1831 yılında ilçe olmuştur.

Nazilli isminin nereden geldiği konusunda değişik rivayetler vardır. :

1-Nazilli Dereköy yakınlarında Nazlu ismindeki Türk boylarından bir oymak beyi tarafından kurulmuştur.Kurduğu kentte o günlerin geleneklerine göre kendi ismi Nazlu’yu vermiş zamanla Nazilli olarak kalmıştır.

2-Hammer ve Evliye Çelebi gibi tarihçiler ise güzel ve nazlı kızları olduğu kadar şehrin güzelliğini, nazlılığını bu kızlara benzeterek Nazilli adının buradan kaynaklandığını ileri sürmüşlerdir.

3-Osmanlılar devrinde Aydın Sancak Beylerinin oğullarının zaman zaman Nazilli’nin nazlı kızları için düştükleri ümitsiz aşkları da hikaye edilir.

NAZİLLİ İLÇE TURİZİM
TARİHİ VE TURİSTİK ZENGİNLİKLER
ARPAZ BEYLER KONAĞI

Arpaz, Nazilli'nin 15km. Kadar güneyinde bulunan bir köyümüzdür. Şimdiki adı Esen köy olan bu köyümüze Boz­doğan asfaltından sola doğru sapılarak ulaşılır.

Köy, eski bir Karya yerleşmesi olan Harpasa Kalesinin eteklerinde kurulmuş ve adını bu yerleşmeden almaktadır. Hakkında çok az şey

bilinen antik Harpasa, ortaçağda Stav-ropolis(Afrodisias) Metropolitliğine bağlı bir piskoposluk merkezidir. Daha sonra Aydın Beyliğinin bir yerleşim mer­kezi olarak varlığını sürdürdüğü bazı vakıf kayıtlarından ve bugün ortadan kalkmış olan bazı mezar taşlarından anlaşılır.

Köyde bulunan arkaik karakterli isimsiz bir türbe de bu dönemden kalmış olabilir.

Evliya Çelebi'de, Aydın Koca beyi tarafından ele geçirilen, Nazilli ovasının güneyindeki boğazı tutan ve "Beş boy" olarak adlandırdığı köylerden biri olarak Arpaz’ı da sayar.

II. Bayezid devrine ait Aydın Mufassal Tahrir defterinde, Arpaz Yenişehir Kazasına bağlı olarak gösteril­miştir. Buna karşılık 1573–1574 tarihli Aydın Vakıf defterinde Aydın Livasına bağlı bir kazadır.

1451 tarihli Mufassal Tımar defterinde ise şu kayıt vardır:
" Taallukat-ı Arpaz Murad Hüdavendigar Aydın eline gelicek, oda oğlanı Ali Bey'e verilmiş. Yıldırım Hüdavendigar zamanında kadimi Süleyman ve

 Doğan Bey ve Kemine Bey ve Beyazıt Bey yerdi; mezkûrlar çer iye eserlerdi; şimdiki halde Murad Hüdavendigar kullarından oda oğlanı İlyas Bey'e Murad Hüdavendigar beratıyyiyüb asker-i mansureye mü-lazemet ider. "ifadesi vardır.

NAZİLLİ PAZARI
1573 tarihli Aydın Mufassal Tahrir defterinde burası bir Şehzade hassı olarak geçer. Aynı zamanda bölgesel önemi olan bir pazaryeridir. Bugün hala, Pazartesi günleri kurulan pazarına çevre köylerden gelirler.

Ancak, 16. yüzyıldan itibaren iltizam düzenini kazayı olumsuz yönde etkilediği anlaşılmaktadır. 1560 yılında, suis-timal yapan kadıyı halk toplu bir dilekçeyle şikâyet etmiştir.

Huzursuzluğun sonraki yıllarda, süregeldiği, halkın zaman zaman rüsum(vergi) ödemeyi reddettiğini kaydeden belgeler vardır.
Huzursuzluk 17. yüzyıldaki bölükbaşı ayaklanmaları, salgın hastalıklar nedeniyle artar ve 1828–1829 yıllarında pat­lak veren Atçalı Kel Mehmet önderliğindeki halk isyanıyla doruk noktasına ulaşır. İsyanın bastırılmasından sonra gitgide önemini kaybeden Arpaz, yöredeki güçlerini koruyan ancak İmparatorluğu sarsan ekonomik bunalımlardan nasibini alan yerel beylerin güdümüne girer.

1849–1850 Salnamesinde henüz bir kaza olarak görülen Arpaz, 1868–1869 tarihli salnamede, Bozdoğan'a bağlı bir na­hiye durumundadır. 1927 tarihli Köyler- Fihristinde ise, Boz­doğan'a bağlı bir köy olarak görülür. Bugün Arpaz, Nazilli'ye bağlıdır. Arpaz'da ki Beyler Konağı Arpaz (Esen köy) köyü içinde Osmanlı İmparatorlu­ğunun ayanlık dönemine ait en güzel ve ilginç örneklerinden birisidir.

Bey evi oymalı ahşap işçiliği, nakışlan, tavanlarındaki çarkıfelek motifleriyle 19. yy. üslup ve özelliklerini yansıtan bir taşra yapısı dır.

Dekoratif özellikleri nedeniyle kulenin onarımı sıra­sında yapıldığı düşünülmektedir. Bazı değişikliklere rağmen özgün şekline iyice koruyabilmiş olan bu yapının daha eski bir evin yerini aldığı varsayımı geçerliliğini korumakla beraber bu hususa açıklık kazandıran veriler yoktur.

Evin- güneydoğu odasında, kapının karşısındaki bir dolap, çatı arasına götüren gizli bir merdiveni saklamaktadır. Taş duvarlar ve kestane ağacından yapılmış payandalar üze­rine inşa edilmiş bir Osmanlı evidir. Yaz ve kış odaları ile ha­yat alanı olarak ifade edilen verandaları bulunmaktadır.
Beyler konağı ev, kule, hamam, fırın ve erzak depoların­dan meydana gelmiş bir bütündür.

İyi korunmuş olmasına rağmen genel kuruluş düzeni açısından incelemeye değer olan bu konak II. Mahmut za­manında ki zeybek ayaklanması ve Atçalı Kel Mehmet ola­yıyla yakın ilgilidir. 1828–1829 yılında voyvoda ve muhas-sıllardan (küçük dereceli idareci) şikâyetçi olan halkın deste­ğini de alarak yanındaki zeybeklerle Aydın'ın kaza ve köyle­rine bir süre egemen olan Atça'lı Kel Mehmet, yanında yetiş­tiği Arpaz Beylerinin bu çiftliğini Haziran 1830'da kuşatarak yakmıştır. Böylece beyler konağı maddi kültür ve sosyal tarihin kesiştiği bir düzlemde çok anlam taşıyan bir belge niteliğindedir.

NAZİLLİ İLÇE ARAP KULESİ
ARPAZ KULESİ
Arpaz Beyler Konağının hemen karşısında bulunan kulenin eve ve ovaya bakan cephesinin birinci katında bulu­nan geniş kapısına çıkan taş merdivenleri vardır.
Kapının üst kısmında daha önce kullanılan bir çekme köprüye ait makara yuvaları bulunmaktadır. İndirildiği zaman evin (konağın) zemin kat taşlığına dayanan kemerli bir plat­forma oturan asma köprü, evden kuleye doğrudan doğruya bir tehlike anında çekebilmeyi sağlıyordu.

Dışa tamamen kapalı olan kulenin zemin katı, Meş­rutiyet dönemine kadar zindan olarak kullanılmıştır.
Giriş katından üst kata ahşap bir merdiven ile çıkılır. Bu kat ovaya bakan parmaklıklı pencereleri, oturma sekileri, do­lapları, alçıdan ocağıyla bir yaşama mekânı olarak düzenlen­miştir. Yanında, sonradan eklendiği anlaşılan kubbeli küçük bir hamam vardır.
Oda dolaplarının arkasından dolanan ve sonradan inşa edildiği anlaşılan kar gir bir merdiven, halen ahşap bir çatı ile örtülü bulunan ancak özgün bir şekilde olan teras dama çıkar.

 Terasın köşelerindeki çıkma kuleciklere açılan çok sayıda menfez, hem geniş bir gözetleme açısı sağlıyor hem de her yöne ateş edebilme kolaylığı getiriyordu. Bir çıkma mazgal, giriş kapısını zorlayanların üzerine kızgın su akıtmaya yarı­yordu.
Bu yapı özellikleri ile kule korunma, savunma ve geniş görüş açısı nedeniyle gözetleme amacıyla kullanılmaktaydı.

DEVE GÜREŞİ
Konağın kuruluş düzeni, yapımı ve bağlı birimleri ile ilk çağdan bu yana sürekli olarak iskân edilmiş olan Arpaz'ın geçmişine sıkıca bağlıdır. Bu iskân sürekliliğinin başlıca ne­deni, yerleşmenin son derece verimli bir ovanın kıyısında ku­rulmuş olmasından ileri gelir. Bu kulenin yapılış tarihi kesin olarak belirlenmiş değildir. Ancak II. Mahmut döneminde Ro­dos'a ıslahata gönderilen Hacı Hasan Bey, Rodos'tan dö­nüşünde 20 kadar usta getirmiş ve bu yıllarda bu kulenin onarıldığı sanılmaktadır.

Onarımı yapan ustaların Rodos'tan gel­miş olmaları kulenin modern havasından anlaşılır. Gerçektende, köşe kuleleriyle bu yapı Rodos'taki St. Jean şövalyelerinin kalesindeki Naillac kulesini andırmaktadır.
Anadolu'nun tarihinde ölü zamanlar olmadığını bir kez daha anımsatan Arpaz Beyler Konağı Batı Anadolu'nun yer­leşim tarihindeki sürekliliğin bir belgesidir.

NAZİLLİ ANKARA PALAS
ANKARA PALAS OTELİ
İstasyon Meydanında yer alan Ankara Palas Oteli, bodrum, zemin ve birinci kat olmak üzere üç katlı, ahşap kır­ma çatılı, üzeri yerli kiremitle örtülü, kar gir olarak inşa edilmiştir. Giriş İstasyon Meydanı (Güney) yönünden sağla­nır. Kuzeyinde, ortada küçük bir havuz bulunan bahçe yer almaktadır. Bahçeye giriş güneydeki esas girişin tam karşısına düşen bahçe kapısı ile sağlanmaktadır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında yapılan ve bu özellikleri ta­şıyan yapının;

Ön Cephe: Yatay, dışa taşkın iki kat silmesi ile üç kata ayrılmış olup, bodrumla zemin katı ayıran düz zeminle birinci katı ayıran silme ise üç kademelidir. Tam ortada yer alan giri­şin iki yanındaki ve çatıya kadar uzanan plasterler cepheyi dikine üçe bölmektedir. Zemin kattan girişi sağlayan kapı esas itibariyle dikdörtgen şekilli ve iki kapı kanatlıdır.

Giriş, yapıyı simetrik yapacak şekilde ikiye ayırmaktadır. Bodrum kat pencereleri düz taşkın silmeli, zemin ve birinci kat pencereleri ise sivri kemer silmelidir. Birinci katta giriş kapısı üzerinde küçük balkon ve balkon kapısı vardır. Altında ise halen kul­lanılmakta olan dükkânlar vardır.

Arka Cephe; Ön cephe düzenlemesi ile büyük benzerlik göstermektedir. Ancak buradaki pencere kemerleri yuvarlak olup, bahçeye çıkışı sağlayan kapı kemeri ise basıktır.
Taşkın Saçak Altı: Dört yanda da dikdörtgen bölümlere ayrılmış olup, dikdörtgen çıtalarla balık kılçığı yapacak şekilde düzenlenmiştir.

Yapının İç Düzeni: Zemin ve birinci kat haçvari planlı olup, doğu-batı yönündeki yan hollerde karşılıklı odalar mevcuttur. Kuzey-Güney yönündeki ana holde ise hol ve birinci kata çıkışı sağlayan merdiven yerleştirilmiştir. Zemin kattan birinci kata çıkışı sağlayan merdiven çift yönlü başlayıp, mer­diven sahanlığında birleşerek tek yönlü olarak birinci kata ulaşmaktadır.

Duvarlarda herhangi bir süsleyici unsur olmayıp ba­danalıdır. Kapı ve pencere doğramaları ile tavan ve döşemeler ahşaptır. Tavanda tavan göbekleri mevcut olup biri dama mo­tifli, diğerleri ise yıldız motifli, zemin katta girişin iki yanın­daki kapıların üzerinde de alçıdan bitkisel motifli kabartma süslemeler mevcuttur. Bu bina korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı olarak kabul edilerek tescil edilmiştir.

NAZİLLİ DOKUZUN HAMAMI
Nazilli İlçesi Altıntaş Mahallesi Koca Camii'nin doğu­sunda bulunan sokak içindedir. Halk arasında "Dokuzun Hamamı" olarak bilinen hamamın; banisi (yaptıran), mimarı ve ne zaman yapıldığı bilinmemektedir. Batı-Doğu yönünde uzanan dikdörtgen biçimli, kar gir ve geleneksel Türk Hama­mı planlı olan hamamın Camekân bölümü tamamen yıkıldığı için herhangi bir şey söylemek mümkün değildir. Soğukluk, iki kubbeli olup kuzey kubbe ve bu bölümün güney duvarı ve bu duvara bitişik tuvaletler yıkılmıştır.

Sıcaklık kısmı ise; yanlarda tonoz, ortada yuvarlak kemerler üzerine sekizgen bir kasnağa oturan bir kubbeyle örtülü olup, yine bu bölümün kubbeye kadar olan güney tarafı yıkılmıştır. Kare biçimli göbek taşı kaldırılmıştır. Kare planlı iki halvet odasının yine sekizgen kasnaklı kubbelerinden kuzey kubbe kasnağa kadar, öteki kubbe güney duvarıyla birlikte tamamen alınmıştır. Dik­dörtgen biçimli beşik tonozlu su deposunun kuzeyde kalan çok az bir parçasıyla tamamen yıkıldığı, külhanın ise gö­rünürde hiçbir izi kalmamıştır. Hamamda kubbelere geçişler basit ve kaba çizgilerle sağlanmıştır.

Osmanlı Mimarisi (18 Yüzyıl) Dokuzun Hamamı
18. yüzyıl sonlarına tarihlenebilen hamam, Nazilli'de Osmanlı döneminden günümüze kadar gelen tek hamam örneği olup, bu yapı da taşınmaz kültür varlıklarımız arasında yer almaktadır.
NAZİLLİ İLÇE COĞRAFYA

Nazilli, Aydın iline bağlı bir ilçe merkezidir. 28'-29 en­lemleriyle, 37'-38 boylamları arasında yer alır. Nazilli doğuda Kuyucak, batıda Sultanhisar, güneybatıda Yenipazar, kuzey­doğuda Manisa'nın Alaşehir ilçesi, güneyinde Bozdoğan, gü­neydoğusunda ise Karacasu ilçeleriyle çevrilidir. İlçenin yüz­ölçümü toplamı 644km2dir.

Büyük Menderes Havzası'nın oluşturduğu ova, Nazil­li'de genişlemeye başlar ve kuzey-güney doğrultusundaki uzunluğu 10 km. geçer. Nazilli'nin de içinde bulunduğu ova denizden 75–80 metre yüksekliktedir. En çukur yeri Akçay deresi ile Büyük Menderes ırmağı arasında bulunan Çerkez Ovasıdır. İlçe sınırları içinden doğarak Büyük Menderes ırmağına dökülen ve bu ırmağı besleyen İsa beyli Deresi, Dallıca-Gereniz Çayı, Dere köy Çayı ve Mergen Çayları başlıca akarsu kaynaklarıdır. İsmet’in Dağı Nazilli ile Kuyucak İlçeleri arasında yer alır.

 Ortalama yüksekliği 1200 metredir. Önemli tepeleri Karadağ(1306 metre), Eren (1358 metre) Kocahüyük (1458 metredir) Karıncalıdağ Pirlibey kasabasının üstüne uzanır. Başlangıçta sarp bir dağ olmakla beraber nispeten düzleşir. Ortalama yüksekliği 1600 metredir. En yüksek yeri 1700 metre olan Karlık tepesidir. Madran Dağı, Karıncalı dağının batısındadır. Menderes nehri hafif meyil ile iner. Gökbel dağı Madran Dağının batısındadır.

Güneyi Ormanlarla kaplı, Kuzeyi ise dik dağdır. Nazilli’nin Karıncalı Dağı eteklerinde Kahvederesi ve Nacipınar Yaylaları vardır. Nazilli de Menderes nehrinin geçtiği ve suladığı menderes vadisi vardır. Ovanın toprağı humuslu ve mümbittir. Bozdoğan İlçesi yolun doğusunda kalan topraklara Çerkez ovası adı verilir. Bu arazide en çok Pamuk ekimi yapılır.

Nazilli'nin kuzeydoğusundaki Çamlık Dağı 1732 mt, güneydoğusundaki Karıncalı Dağ 1705 mt, güneyindeki 1792 mt. Yükseklikleri ile Madran Dağı bu bölgedeki en yüksek noktalardır.
Kentin kuruluş yerini belirlemiş olan en önemli etkenler sahip olduğu ulaşım kolaylıkları, verimli tarım arazisi ile yer­leşmeye uygun topografık yapısıdır. Kent planı kuzey-güney doğrultusunda bir elips şeklindedir.

Ancak son yıllarda şehir doğu-batı yönünde gelişme göstermektedir. Verimli tarım arazilerinin imara açılmaması şehrin Menderes Nehri yönüne genişlemesini engellemek­tedir.
Yukarı Nazilli'de genişleyen bu elips Aşağı Nazilli'de daralma gösterir. Bu elipsi İzmir – Aydın - Denizli kara ve demiryolu doğu-batı yönünde enlemesine keser.

NAZİLLİ İLÇE SOSYAL YAPI
Nazilli İlçesi Sosyal ve kültürel olarak gelişmiş bir ilçedir.Şehir her yönüyle yenilikleri takip etmekte gelişmeye açık bir şehirdir. Okur Yazarlık oranı %99'dur.

İlçede sosyal yapıyı belirleyen temel unsur tarıma dayalı ekonomi anlayışıdır. Son zamanlarda ilçe bir yandan göç verirken diğer yandan göç almaktadır. Bu gelişme de sosyal yapıya önemli etki yapmaktadır.

İlçede evler oldukça sade ve basit yapılar olmasına rağmen son yıllarda yapılaşmada önemli gelişmeler yaşanmış, kooperatifcilik ve çok katlı evlerin ve apartmanların sayısı hızla çoğalmaktadır. Evlerde genellikle çatı bulunmamaktadır.

Düğünler, cenaze törenleri, mevlit toplantıları, en yaygın sosyal hareketlilikler olmakla birlikte koyu sohbetlerin yapıldığı çay ocakları ve kahvehanelerin yanında son yıllarda cafe ve internetcafelerin sayısı da oldukça fazladır.

Köylerde yaşayanların ilçe merkezine ve ilçe dışına seyahatleri sınırlıdır. Buralarda kapalı ekonomi, geleneksel köy tipi yaşantı egemendir. Dağ köyleri daha fakir olmasına rağmen son yıllarda sulu arazilerde yoğun tarım yapılmakta olan ova köyleri ise daha zengindir.Ancak tüm köylerde telefon ve ulaşım rahatlığının yanında hemen tüm evlerde televizyon ve uydu yayıncılığına ulaşım mevcuttur.

İş ve çalışma hayatı başta tarımsal faaliyetlere, daha sonra memurluk, esnaflık ve tüccarlığa dayalıdır. Sanayii gelişmekte olan ilçede fazla sayıda devlet memuru mevcut olup bunların çok büyük bir bölümü yerlidir.

NAZİLLİ İLÇE GÖÇ
-- 1980’ li yıllardan itibaren yoğun göç almıştır (Güneydoğu ağırlıklı)
-- 1955-1997-2000 yılları iç göçün yoğun olduğu yıllardır.

NAZİLLİ İNCİR
-- Nazilli şehir nüfusu 1927 yılından 2000 yılına kadar 16.3 kat artmıştır.
-- Son Beş yıl içerisinde özellikle kent nüfusunda bir azalma olduğu tespit edilmiştir.
Günümüzde nüfus artışı tekrar yükselmeye başlamıştır.

barışın simgesi zeytin
NAZİLLİ KONUT SORUNU
KONUT AÇIĞI
Nazilli İlçesinde konut sayısı : 47.260
Lojman sayısı : 150
İlçe merkezi
İlçemizde 47.260 konut bulunmaktadır. Konutların %90’ nının iskan ruhsatı bulunmakta %10’ nunun izninin olmadığı bilinmektedir.

Önümüzdeki 15 yıl içerisinde Nazilli’de 14.190 ilave konut ihtiyacına karşılık 594 ha arsa üretilmesi gerekecektir.
Çözüm:
1. Kentsel Dönüşüm Projesi uygulamak.
2. Toplu konut destekli arsa üretmek ve kredi sağlamak.
3. Toplu konut kooperatifçiliğini teşvik etmek.

NAZİLLİ SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ
DERNEKLER
VAKIFLAR
Kamuya Yararlı
Cami
Yardımlaşma
Spor
Diğer
Sosyal Yardıml. Vakfı
Eğitim-Kültür-Hizmet
Diğer
Meslek Grubu/Faaliyet Alanı Adedi
7
60
27
27
61
1
2
-
Toplam Üye sayısı
770
1622
1035
1978
9208
14
14
-
Toplam Adetleri
7
60
27
27
61
1
2
1
Genel Toplam (Üye Sayısı)
14613
28
Genel Toplam(Adet)
182
3





BİRLİKLER
ODALAR
Köy Hizm.
Sulama
İçme Suyu
Diğer
Ticaret Odası
Ziraat Odası
Ticaret Borsası
Esnaf ve sanatkarlar odası birliği
Diğer
Meslek Grubu/Faaliyet Alanı Adedi
1

1
---
---
12
1
10
11
7
Toplam Üye sayısı
59
174
---
---
2.265
12.500
121
3156
770
Toplam Adetleri
1
2
---
---
NAZİLLİ LİMON
1
1
1
1
1
Genel Toplam
(Üye Sayısı)
233
18.812
Genel Toplam (Adet)
3
5
Sanayi Sektöründe Çalışanlar
% 12
Hizmetler Sektöründe Çalışanlar
% 39
Tarım Sektöründe Çalışanlar % 49
Kayıtlı İşgücü
İşsizlik İstatistikleri
SSK’ lı Sayısı
Bağ-Kur’ lu Sayısı
Emekli Sandığı


52.814
24.849

20.874
Kayıtlı İşsiz Sayısı
Kayıtlı İşgücü Sayısı
3517
3952
Yıllar İtibariyle Nazilli Kazanç Tahakkukları(Matrahlar)
Yılı
Gelir Vergisi (TL.)
Kurumlar Vergisi (TL.)
2006
5.503.143,12
1.136.405,74
2007
6.072.052,84
1.313.438,10
2008
7.490.904,90
1.696.400,43
ŞİRKET VE KOOPERATİFLER
İlçemizdeki Kurulu LTD. ŞTİ.
878
İlçemizdeki Kurulu A.Ş.

NAZİLLİ KESTANE
79
İlçemizdeki Kurulu Koop.
220
Şahıs Kaydı
1.050
Kollektif, Komandit Şti.
6
Banka Şubeleri
26
Diğer Kuruluş ve Beld. İşl.
5
Oda Sayısı
15
TOPLAM
2.279
Aksu • Apaklar • Aşağıörencik • Aşağıyakacık • Bağcıllı • Bayındır • Beğerli • Bekirler • Bereketli • Bozyurt • Çatak • Çaylı • Çobanlar • Dallıca • Demirciler • Dereağzı • Derebaşı • Dualar • Durasıllı • Esenköy • Esentepe • Eycelli • Gedik • Gedikaltı • Güzelköy • Hamidiye • Hamzallı • Hasköy • Haydarlı • Hisarcık • Işıklar • Kahvederesi • Karahallı • Kardeşköy • Kavacık • Kestel • Ketendere • Ketenova • Kırcaklı • Kızıldere • Kocakesik • Kozdere • Kuşçular • Mescitli • Ocaklı • Ovacık • Rahmanlar • Sailer • Samailli • Sevindikli • Sinekçiler • Şimşelli • Toygar • Uzunçam • Yalınkuyu • Yazırlı •en kötü görünümlü köy Yellice • Yukarıörencik